Bal, uygarlık tarihi boyunca büyük ilgi görmüş son derece önemli ve hatta mucizevi bir besin kaynağıdır. Peki farklı bitkilerin balın tadında, renginde ve içeriğinde farklı bir etki gösterdiğini biliyor musunuz? Bal etiketlerinde kekik, lavanta veya ıhlamur gibi bal isimlerini fark ettiyseniz, bu soruyu kendinize sormuş olabilirsiniz. Sorunun cevabı tabii ki evet. Arıların ziyaret ettiği türlü çiçekler ve özellikle endemik bitkiler ile ürettikleri ballar, birbirinden ayırt edici özelliklere sahiptir ve balın kalitesinde ciddi farklılıklar yaratabilirler. Bu yazımızda arılar için bitkilerin önemi, endemik bitki ne demek, bal içeriğinin oluşumundaki önemi ve Kaz Dağları’ndaki endemik bitkilerden sofranıza gelen koyu kehribar renkli salgı balından bahsediyoruz.
Arılar ve Bitkilerin Önemi: Monofloral ve Polifloral ballar
Farklı balları deneme şansınız olduysa, her birinin değişik lezzetlere sahip olduğu dikkatinizi çekmiştir. Bunun temel nedeni, arıların nektar ve polen topladığı çiçekli bitkilerin farklı tat profillerine sahip olmasıdır. Arılar temel olarak bir bitki türü ile beslediğinde, ürettikleri bal “monofloral” olarak adlandırılır ve daha tutarlı bir tat profili üretir. “Polifloral” bal ise birçok bitki türünden üretilen, dolayısıyla içeriğindeki nektar çeşitliliğine bağlı olarak farklı aromalar içeren bal türüdür.
Arılar için en çekici ve kaliteli bal üreten nektar kaynakları; böğürtlen çiçekleri, meyve ve narenciye ağaçları, çiçekli çalılar, yonca ve diğer kır çiçekleri olabileceği gibi meşe ağaçları veya çamların üzerindeki salgılar da olabilir. Çiçekli bitkilerden üretilen ballarının polen büyüklüklerinin farklı olmasından dolayı moleküler çekimlerin düzensizliği soğuk havalarda kristalleşmelere neden olur. Salgı balı ise arıların çiçek polenlerinden değil, ağaçların veya üzerindeki böceklerin salgılarını toplayarak ürettiği baldır. Renkleri çiçek balından görece daha koyudur ve kristallenmeden uzun süre saklanabilirler.
Endemik Bitki Nedir?
Belirli bir bölgede yaşayan ve yeryüzünün diğer alanlarında yayılışları olmayan bitki türlerine "endemik bitki", bu olaya da "endemizm" adı verilir. Endemik bir türün alanı bir kıta, bölge veya yöre olabilir. Örneğin Afrika endemikleri, Kaz Dağı endemikleri, Doğu Karadeniz endemikleri gibi. Yani kıta ölçeğinde endemik alanlardan söz edilebileceği gibi daha dar endemik alanlardan da bahsedilebilir.
Yerküre üzerinde yayılış gösteren bitkilerin büyük kısmı, yeryüzünün jeolojik gelişim sürecine bağlı olarak bir gelişim ve değişim süreci geçirmiştir. Bugüne gelene dek; kara ve denizlerin dağılışı başta olmak üzere, yüzey şekillerinde ve iklim kuşaklarında değişiklikler meydana gelmiştir. Bu nedenle birbirinden uzak sahalarda görülen benzer bitki türlerinin yayılış alanlarını bugünkü coğrafi koşullarla değil, yayılış alanının meydana geldiği dönemdeki coğrafi koşullara göre açıklamak mümkündür. Jeolojik devirler boyunca meydana çevresel değişimler, çeşitli büyüklükteki alanların bitki örtüsü zenginliğinde ve endemizm üzerinde önemli etkisi olmuştur.
Türkiye’de Endemizm
Türkiye’deki endemik bitki sayısı 3649 civarında olup, bunların ülkemizde yetişen tüm bitkilere oranı %31,82 kadardır. Türkiye’deki endemik bitkilerin sayısı Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında bu oran hayli yüksektir. Başta Kaz Dağı masifi (masif: eski kütle) olmak Anadolu’nun eski arazileri, endemizm açısından dikkat çeken özel alanlardır. Kaz Dağları’nda yaklaşık 800 bitki taksonu doğal olarak yetişir ve bunların 86’sı ülkemiz için endemiktir. Bu endemik türlerin 31’i sadece Kaz Dağları’nda yayılış gösteren yerel endemiklerdir. Bunların bazıları erken ilkbaharda, bazıları sonbaharda açan gösterişli renkli çiçekleri, zarif duruşları ve hoş kokularıyla dikkatleri hemen üzerine çekerler.
Kaz Dağı Endemikleri
Dünyada Alpler'den sonra en fazla oksijen üreten bölge olan Kaz Dağları, floristik olarak iki bölge arasında yer alır. Farklı floristik bölgelerin kesişme noktası olması sayesinde son derece özgün ve çeşitli bitkilere ev sahipliği yapar. Gerek iklimi, gerekse eşine az rastlanır florası nedeniyle tüm dünya ülkelerinin dikkatini çeken ve korunması konusunda hem fikir olunan bir bölgedir. Bölgede üretilen, halk arasında siyah bal olarak anılan salgı balının içeriğinde bu özgün bitkilerin önemi büyüktür.
Kaz Dağları’nda bulunan başlıca endemik bitkiler: Kazdağı Göknarı, dağ yamaçlarında bulunmaktadır. Sıklıkla yaprakları ve kozalakları kullanılır. Kazdağı Kantaronu'nu yaz başı ile sonbahar başlangıcında kayalıklarda çiçek açtığını görebilirsiniz. Yabani Sarımsak, kayalık yamaçlarda yetişmektedir. Hünkar Beğendi, Mayıs ve Haziran ayları arasında, Peygamber Çiçeği Temmuz ve Eylül aylarında Kaz Dağları yamaçlarında çiçek açmış olarak görülebilir. Kaz Dağı Çiğdemi, Nisan ve Mayıs aylarında açan değişik renklerde çiçeklerdir. 1250-1300 metre yükseklikte yaşarlar. Haziran ve Temmuz aylarında çiçek açan Keten, kayalık bölgelerde yetişmektedir. Yüksük Otu ve Yoğurt Otu yine Kaz Dağları’nda yetişen ve tıbbi açıdan değerli bir bitkilerdir.
Endemik Türlerin Bal Kalitesine Etkisi
Bal çeşitleri; üretildikleri çiçek kaynağına bağlı olarak, renk, su, şeker, mineraller bakımından büyük farklılık gösterirler. Kaz Dağları’nda Kestane, Meşe, Ihlamur ve bölgenin endemik bitkilerinden üretilen bal halk arasında “siyah bal” olarak bilinir. Bu bala koyu rengini veren fenolik asitler, flavonoidler, amino asitler ve proteinler dâhil olmak üzere içeriğindeki biyoaktif bileşikler sayesinde antioksidan kapasitesi emsallerine göre çok daha yüksektir. İçeriğinin diğer ballara kıyasla daha zengin olmasından dolayı balın kalitesinde önemli bir artış vardır.
Akademik çalışmalar, koyu renkli balların; daha açık renkte olan ballara göre daha az su ve daha fazla besin içerdiğini göstermektedir. Botanik kökenine ve bitkilerin yetiştiği yerin hava durumuna göre değişiklik gösteren bal renginin koyu tonlarda (siyaha yakın) olması, mineral içeriğinin (örneğin potasyum, manganez, demir, sodyum vb.) yüksek olduğu anlamına gelir.
Yararlanılan Kaynaklar
Avcı, M. (2018). Bitki Coğrafyası. İstanbul Üniversitesi yayını, İstanbul
Avcı, M. (2014). Türkiye’nin bitki çeşitliliği ve coğrafi açıdan değerlendirmesi. Türkiye’nin Doğal-Egzotik Ağaç ve Çalıları I , (Ed. Ü. Akkemik). Orman Genel Müdürlüğü Yayını, Ankara: 28-53
Avcı, M. (2005). Çeşitlilik ve endemizm açısından Türkiye’nin bitki örtüsü", İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Coğrafya Dergisi, 13 (27-55).
Erinç, S. (1977). Vejetasyon Coğrafyası. İstanbul Üniversitesi yayını, İstanbul.
Mutlu, C , Erbaş, M , Arslan Tontul, S . (2017). Bal ve Diğer Arı Ürünlerinin Bazı Özellikleri ve İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri . Akademik Gıda , 15 (1) , 75-83
Satıl F., Selvi S, (2007). Anatomical and Ecological Studies on Some Crocus L. Taxa (Iridaceae) from the West Part of Turkey. Acta Bot.Croat., 66(1): 25-33
Scepankova H., Saraiva J.A., Estevinho L.M. (2017) Honey Health Benefits and Uses in Medicine. In: Alvarez-Suarez J. (eds) Bee Products - Chemical and Biological Properties. Springer, Cham.